16 Haziran 2011 Perşembe

Ve Jackson Browne Bu Kez Nihat Doğan İçin Söylüyor "I Am A Patriot"


                                               
                                                   


Nihat Doğan... Sözün bittiği yer. Artık bir fenomen Türk insanının naçizane yaşamında. Ne de güzel özetliyor biricikliğini. "İnsanlar üçe ayrılır: normal doğan, sezaryen doğan, NİHAT DOĞAN...


Santimantalist bir milliyetçi. "Benim ülkemin koyunu bile bir başka bakıyor..."


Survivor yarışmasının yapılacağı adaya giderken -vatanından bir süreliğine ayrılırken- şunları söylüyor Nihat Doğan: ...Ülkeme iyi bakın... Sizden tek ricam ülkemi yani sevgilimi tek sevdam dediğim aşkım dediğim ülkemi  size emanet ediyorum. Kırmayın onu, incitmeyin onu. Ona iyi bakın. Ona yeni doğmuş bir bebeğin uyurkenki haline bakarmış gibi bakın... Ağlatmayın onu, incitmeyin onu, kırmayın onu, üzmeyin onu. Geldiğimde mutlu bir Türkiye istiyorum sizlerden... Ülkem size emanetimdir, ona gözünüz gibi bakın, onu kırmayın.


İstedim ki Jackson Browne ülkesini sevdiğini söylerken bir yandan da tüm dünyayı kucaklamaya çalıştığı parçasını bu kez de Nihat Doğan için söylesin. Nihat Doğan "vatansever", Jackson Browne "patriot". Nihat Doğan ülkesinin koyununa bile ayrıcalıklı bir gözle bakarken Jackson Browne "And the rivers shall open for the righteous someday..." diyor. Ve devam ediyor Jackson Browne 


"And I ain't no communist,
And I ain't no socialist,
And I ain't no capitalist,
And I ain't no imperialist,
And I ain't no democrat,
Sure ain't no republican either,
I only know one party,
And that is freedom.


Sıra bende. Peki ben ne diyorum? Hepimiz insanız zannediyordum ben, yanılıyor muyum yoksa?


Edit: Milliyetçi de değilim, liberalist de... Ne de karşıyım öyle olanlara... Herhangi bir şey olma peşinde değilim. Tek yaptığım olabildiğim kadar insan olmaya çalışmak...

2 yorum:

  1. Müzikle sn. ND arasında kurduğun bağlantı alkışı hakediyor...
    Güzel yazı olmuş, tebrikler. :D

    YanıtlaSil
  2. Otobüste geldi aklıma böyle bi yazı yazmak. Zaten beynimin en hızlı, en akıcı ve en sağlam çalıştığı iki yerden biri toplu taşıma araçları -en çok otobüs ama-. Bi de uyku öncesi sersemlik hali var yaa o anlarda iyi bağlantı kuruyo zihnim. İlk filozofların Ege'den çıkmasına şaşmamak gerek. Düşünmek için önce sakinleşmek-sersemleşmek gerekiyor...

    YanıtlaSil