Kafam çok karışık. Çok kararsız kalıyorum. Çalışmayı bıraktım, hayatımda öyle bir şey yok artık. Çünkü çalışmanın gerekli olduğuna olan inancım benden hızla uzaklaştı. Çok çalışıp psikoloji okumaktansa az çalışıp daha büyük bir zevkle felsefe okurum. Bir karar versem her şey yerine oturmuş olacak. Çalışmadan da rahat rahat girebileceğim bir yer için kim beni çalışmaya ikna edebilir ki? Mis gibi felsefe okurum. Gelsin Nietzsche'ler, gitsin Kant'lar... Ama bir yandan da beklentilerimin altında ezilmekten korkuyorum. Psikoloji, sosyoloji, iktisat, ekonomi ya da felsefeden biri olacak. Bu kesin. Ama hangisi olacak? Daha da önemli olan soru ise hangisinin olması gerektiği.

Aklımın karıştığı bir diğer nokta ise İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü mü yoksa Boğaziçi Üniversitesi Felsefe Bölümü mü? Kimileri felsefenin Türkiye'de öğrenileceği tek yer İstanbul Üniversitesi diyor, kimi Boğaziçi Üniversitesi her şeyde iyidir diyor. Ben de Beyazıt'ı hiç sevmiyorum hani. Bir yandan da güzelim Bebek! Felsefe okumayı düşünen biri için mekanın çok da önemi yok aslında.
Gerçekten de çok kararsızmışım di mi?
Her şeye rağmen, nereye gideceksem gideyim bu dünya benim değil mi zaten?
Edit: Eğer olur da bir gün bu yazıyı felsefe okumuş, okumakta, okumak isteyip de okumamış ya da sonradan okuma isteğine kapılmış biri varsa lütfen yorum bırakarak ya da vaveyla-a@hotmail.com adresine mail yollayarak görüşlerini bildirsinler. Felsefe aşkına !