Her insan azad edilmek istediği için azad edilmez ya da her azad eden isteyerek yapmaz bunu. Bazen öyle gerekir, bazen öyle daha kolaydır. Devam edebilmek için eskinin görmezden gelinmesi gereken anlar olur, susturan, özlenmesi yasak ve bir daha istemeye cüret edilmemesi gereken anlar. An olur, anlar olur. Biri vardır, yok olur. Gitmesine izin verirsin, belki de senin gitmene o izin veriyordur; biraz karışık, zaten gitmek ve gitmeye göz yummak her zaman karışık olmamış mıdır? Azad olsan da azad etsen de iyi olmaya çalışman gerekir. İyi hissetmek zor, iyi olmak kolay. Bazen gitmelere izin vermeyi bilmek gerekir, nefes alabilmek için. Kırılan, dağılan bir şeyleri toplamanın tek yolu budur. Ve her gidenin ardında darmadağın olmuş biri olma zorunluluğu yoktur. Bazen insan dağınıklığını gizlemek için bir şeylerin ardına saklanır. Şimdi ben iyiyim, iyi hissetmiyorum, hepsi bu. Seni parça parça getiren günler yine öyle götürüyorlar, tükeniyorsun, karşı koyamıyorsun, koyamazsın da. Kendini rüzgara bırak ve rüzgarın seni bıraktığı yerde yeni bir tükeniş için bekle. Yo, hayır ben orada olmayacağım. Uzaklarda, uzaklarda, çok uzaklarda...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder