İzlemeyen yoktur umarım V For Vendetta'yı. İzlemeyen kayıptadır kanaatimce. Sokrates gibi filmdir V for Vendetta. "Atina uyuşuk bir at, ben de onu uyandırmaya çalışan bir at sineği." diyen Sokrates gibidir.
Filmde hep fikrin gücüne vurgu yapılır, para, menfaat karşısında yenik düşen fikirlerimize yaptığımız haksızlık kendini gün yüzüne çıkarır bu filmle birlikte. Fikirleri uğruna ölen insanları düşünürsünüz, bir fikrin peşinde ölüme koşanları. "İdea."
Bu maskenin altında bir yüz var ancak benim değil.
Ne altındaki kaslardan daha "ben"dir o yüz
Ne de altındaki kemiklerden.
Bu maskenin altında etten daha fazlası var.
Bu maskenin altında bir fikir var!
Ve fikirler kurşun geçirmez...
Ne altındaki kaslardan daha "ben"dir o yüz
Ne de altındaki kemiklerden.
Bu maskenin altında etten daha fazlası var.
Bu maskenin altında bir fikir var!
Ve fikirler kurşun geçirmez...
Fikirlerin gücüne bizzat şahit oldum.
Fikirleri adına öldürülen ve fikirlerini savunurken ölen insanları gördüm.
Ama bir fikri öpemez, ona dokunamaz veya onu tutamazsınız.
Fikirler kan ağlamaz, acıyı hissetmezler, sevmezler.
Her şeyi ama her şeyi olan bir ülkeydi orası
Ama şimdi, 20 yıl sonrası, ne olacak?
Dünyanın en büyük cüzamlı topluluğu!
Başlattıkları savaş değildi, saldıkları veba değildi, 'hüküm'dü.
Kimse geçmişinden kaçamaz.
Kimse hüküm'den kaçamaz.
Toplumlar, kendi devletlerinden korkmamalı.
Devletler, kendi toplumlarından korkmalı.
Bina nasıl bir sembolse, onu yıkma eylemi de bir semboldür.
Sembollere anlam kazandıran insanlardır.
Tek başlarına semboller anlamsızdır ama yeteri kadar insanla bir binayı havaya uçurmak dünyayı değiştirebilir.
Şiddet iyi amaçlar için kullanılabilir.
Bu maskenin altında bir yüz var ancak benim değil.
Ne altındaki kaslardan daha "ben"dir o yüzNe de altındaki kemiklerden.
Bu maskenin altında etten daha fazlası var.
Bu maskenin altında bir fikir var!
Ve fikirler kurşun geçirmez...
Bu gece size en ciddi yeminimi ediyorum.
Adalet hızlı olacak, dürüst olacak ve merhametsiz olacak.
"Beş kasım gününü hatırla. Patlamayı ihaneti ve komployu. Bu ihaneti unutabilmek için hiçbir neden bulamıyorum. Peki ya o adam. Adının Guy Fawkes olduğunu biliyorum ve 1606'da parlemento binasını yakmak istediğini de. Ama gerçekte kimdi? Nasıl biriydi? Bize adamı değil fikrini hatırlayın dendi. Başarısız olabilir, yakalanabilir, öldürülebilir ve hatta unutulabilirdi. Ama 400 yıl sonra bile düşüncesi dünyayı değiştirebilirdi. Ben bu fikre bizzat şahit oldum. Bu uğurda insanların öldüğünü gördüm. Onu korurken öldüklerini. Ama bir fikri öpemezsin, dokunamazsın, sarılamazsın. Fikirler kanamaz, acı çekmez ve asla sevmez. Ben o fikri özlemiyorum. O adam, beş kasımı bana o unutturmuyor. Onu asla unutamıyorum."
Fikirlerimiz sevdiklerimizi elimizden almasın, buna izin verilmesin...
*Görsel buradan alınmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder