9 Kasım 2011 Çarşamba

Ürker Tenhalığım, Kıskanır, Ağlar Belki




Elde edilemeyecek şeylere yüklenen anlamlar insanı hapseder kendine. Bir saplantı olur, büyür, büyür sonra yine büyür. Ölmüş, ölecek herkesin kabuk tutmaya başlayan yaraları tazelemeye benzeyen bir saplantısı vardır: Birini haddizce sevmek, bağlanmak, güvenmek. Kimsesizlik çölünün ortasında kalan herkes için aşk matarada kalan son damla sudur. Aşk bu kadar hayati mi gerçekten? Aşk var, aşk yok. Bir varla yok arası aşk. Ama sevgi varın yoku kuşatıp feth etmesi. İşte bu yüzden sana aşık değilim, seni seviyorum... 

Seni bulana kadar arayıp duran bu körebe oyun bittiği için çok mutlu şimdi. Sensizliğin nadasına bırakma beni olur mu?


*Görsel edebiyatdefteri.com' dan alınmıştır.

    
edebiyatdefteri.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder